Kudüs’ün Göz Yaşları Bizi Lanetledi…Vallahi onurlu bir Ölüm şu zilletten daha güzel…Ya Rab! biz yenildik ne olur sen galip gel artık…
- ‘Salahaddin kalk biz geldik, ’ demiş, " diyen muzaffer İslam Komutanı Büyük Salahaddin’in, 1187 yılından beri burçlarında şerefle İslam sancağı dalgalanan Kutsalımız, artık Gevurun postallarına Mahkûm bir esaret yaşamaya başlar, ayağını koymuş ve, bana gülmek haram, boynu bükük yaşayacaktır, Bütün Müslümanların en kutsal 3 şehrinden biri, Camisi avlusundadır, Doğruca İslam’ın Şanlı Komutanı "Kudüs’üm esaret altındayken, İngiliz komutan Kudüs’ümüzü ele geçirir, İngiliz Mareşal Henry Hynmann Allenby, İngiliz Mareşal Türbe kapısını tekme ile açar, İslam artık bu beldede muhânete uğramıştı, Kudüs’ümüz, olan Kudüs’ümüze saldırır, olarak bizeler bu anlamda bir şey bırakmayan koca Salahaddinin Mezarına, Tarihler 11 Aralık 1917 yi gösterdiğinde, Tarihler 7 Kasım 1917 yılını gösterir, Türbe şuada harabe halde olan 5. kutsal İslam Mabedi olan Ben-i Ümmeyye, türbesine gider, Ve İslam bu belde de artık bilinmesi mümkün olmayan bir zamana kadar, ve Onurun en şereflisini almış götürmüş günümüz Mü
Tarihler 7 Kasım 1917 yılını gösterir, İngiliz Mareşal Henry Hynmann Allenby Bütün Müslümanların en kutsal 3 şehrinden biri olan Kudüs’ümüze saldırır… Tarihler 11 Aralık 1917 yi gösterdiğinde İngiliz komutan Kudüs’ümüzü ele geçirir. 1187 yılından beri burçlarında şerefle İslam sancağı dalgalanan Kutsalımız Kudüs’ümüz artık Gevurun postallarına Mahkûm bir esaret yaşamaya başlar. İslam artık bu beldede muhânete uğramıştı. Ve İslam bu belde de artık bilinmesi mümkün olmayan bir zamana kadar boynu bükük yaşayacaktır. Zira İngiliz Mareşal Kudüs’ü aldıktan sonra tozlu ayakkabıları ile Şam’a gelir hiç dinlenmeden. Doğruca İslam’ın Şanlı Komutanı “Kudüs’üm esaret altındayken bana gülmek haram” diyen muzaffer İslam Komutanı Büyük Salahaddin’in türbesine gider. Türbe şuada harabe halde olan 5. kutsal İslam Mabedi olan Ben-i Ümmeyye Camisi avlusundadır.
İngiliz Mareşal Türbe kapısını tekme ile açar ve Onurun en şereflisini almış götürmüş günümüz Müslümanı olarak bizeler bu anlamda bir şey bırakmayan koca Salahaddinin Mezarına ayağını koymuş ve
– ‘Salahaddin kalk biz geldik’ demiş.
Hâla devam eden ve edecek olan haçlı zihniyeti ve tıynetini orada da kusmuş ve bu ârı(utanmayı) alnımıza sürmüştür. Aradan geçen 100 yılda bu âr alnımızdan hiç silinmedi. Ama en acıklısı ve ızdıraplısı, biz bundan hiiiç gocunmadık gocunmuyoruz. Çünkü biz ne olduğumuzu unutalı 200 yıl olmuş. Biz birbirimizi sevmeyeli 200 yıl olmuş. Biz Kudüs’ün ne ifade ettiğini zihnimizden sileli 200 yıl olmuş. Kudüs o zamandan beri bizi özlüyor bizi arıyor ama bulamıyor. Tek tesellisi ise, ablası Mekke kardeşi Medine ile birlikte Mus’abları, Ömerleri, Sallahaddinleri, Yavuz ve Abdülhamidleri hasretle rüyalarında sarıyor sarılıyor. Çünkü biliyor ki o beklediği Müslümanın ruhu zillet içinde sürünüyor. O Müslüman anasını bile tanımayan bir ‘Mankurt’ olmuş etrafta düşmanına köleliği, izzetli bir yaşam sanıyor.
Vallahi Kudüs’ün tek duvarının tek taşının hesabı bile cennet ve cehennemin ayrımında belirleyici iken bizim halimiz içler acısı…
Yazık, Mekke(mize), Medine(mize) Kudüs(ümüze)… yazık bizim Müslüman İsmini taşımamıza
Allah’ım ne olur ben bu Müslümanlardan şikayetçiyim diyen Kudüs(ümüzü) sen koru, sen kurtar…biz Kudüs’üne layık değiliz. Bir Yahudi kadar bile layık değiliz…
Kudüs, sen bizi bekleme…affet demeye yüzüm yok…Allah’ım Ne olur Evlatlarımızı bari Kudüs’e layık eyle…
Afff Allah’ım Afff Mevlam, Afff Zü’n-tikam olan Allah’ım…
Selam Kudüs(ümüze) dua Kudüs(ümüze) oldun.
Tepkiniz nedir?
