Ailede Din eğitimi…
Din eğitimi, öncelikle Anne-Babanın kendilerini dini değerlere göre eğitmeleriyle başlar. Yani Din eğitimi anne babanın hayatlarının her safhasında yaşamak zorunda oldukları bir hayat tarzıdır. Bunun aksi çocuklarımızda neslin fesat olmasına sebep olur. Daha açık bir ifadeyle; anne baba dini yaşantıyı her anlamda özümsememişse ve bunun neticesini hayatlarında yaşamıyorlarsa o zaman o ailenin çocuğu ailede yaşanan dinin eli ile münafıklığı öğrenir. Bunu kısa vadede birey olarak görürüz. Orta ve uzun vadede bunu toplum ve millet olarak birebir yaşamaya başlarız. Bunun neticesini telafi etmekse mümkün değildir.
Değerli dostlar!
Anne baba evlatlarına insani ve inandıkları dini değerleri yaşayarak gösteremiyorlarsa o zaman çocuktan bunu beklemek anlamsızdır. Bu çölde meyve yetiştirmeye benzer, bunun hiçbir yararı olmaz. Bu tür ailelerde yetişecek bir çocuk, Müslümanlığı maalesef münafıkça yaşar. Özümsemeden anlamlandırmadan yaşanması adet olan bir durum gibi algılar ve öyle yaşar. Daha açık bir şekilde ifade edeyim: bu tür ailelerde yetişen çocuklar, babasının önünde çok iyi huylu, edepli görünür. Yani otoritenin bulunduğu anda çok uysal ve istenen arzulanan bir durumdaymış gibi görülür ancak otorite kaybolduğu anda, annesine bile şâkilik yapar. Bu tür çocukların çekindiği tek şey maddi ve manevi ihtiyaçlarından mahrum kalmaktır.
Bütün çocuklar bencillik de sınır tanımaz. Empati yapma duygusu vardır ama bu duyguyu yaşamak istemez. Bunun ileriki safhası nemelazımcılıktır, eyyamcılıktır.
Peki, bütün bu çarpık düzenin ve neticesinde meydan gelen bu halin sebebini tekrar hatırlayalım.
Anne ve babalar çocukla kaliteli zamanı geçirmiyorlar. Halbuki bir babanın en önemli ve ciddi işi evladı ile oyun oynamaktır. Bu bağlamda bizler ebeveyn olarak çocuğumuza gereken ilgiyi ve önemi hakkıyla Hz. Peygamberin tavsiyesi çerçevesinde vermiyoruz göstermiyoruz. Dünyanın bataklığında debelenirken, çocuğumuzun hayatımızda bizim için en öncellik bir yer ihraz ettiğini fark etmiyoruz veya edemiyoruz. Halbuki çocuklarımızı dinimizin tavsiye ettiği kıvama getirmek içim onunla birebir televizyonun çocuğumuzla ilgilendiği kadar ilgilenmek durumundayız. Zira biz çocuğumuzla ilgilenirsen ve onunla zamanı iyi kullanırsak, o çocuk bizi taklit edecektir. Çünkü çocuklar babasını, anasını taklit ederek doğru ve doğal olanı yapar. Bu bağlamda bütün yanlışlarımız ve doğrularımızı çocuğumuz hayatına sorgusuz sualsiz alıyor ve mutlak doğru olarak görüyor. Oturuşumuz, kalkışımız, yemek yiyişimiz, yürürken doğru veya yamuk yürümemiz, bir insanla muhatap olduğumuzdaki hal ve ahvalimiz yani her şeyimiz çocuklarımız tarafından mutlak doğru olarak algılanıyor ve çocuk hayatını buna göre şekillendiriyor. Bu durum evlatlarımız da her yaşta olmaz. Bu durum özellikle ilk çocukluk döneminde çocukların zihinsel gelişimi döneminde oluşur. Daha sonra ki dönemlerde, bunun üzerine bina edildiği için sıkıntıları düzelterek neredeyse imkânsızdır.
Aziz Kardeşim! çocuk eğitimi biz ebeveynlerin en önemli ve en ciddi işidir. Tabi sâlih evlat isteyenler için durumu bu şekilde hatırlatmak istedim.
Rabbim neslimizi sıratı müstakim üzere daim eyle. Selam ve dua ile…
Tepkiniz nedir?